Seçimler yaklaşıyor ya, seyreyle şimdi siyasi entrikaları…

SEÇİMLER YAKLAŞIYOR…
Önümüzdeki günlerde yerelde dönen tüm olumsuzlukları gündeme taşıyacağım. Ama şimdi değil…
Seçimler yaklaşıyor ya, seyreyle şimdi siyasi entrikaları…
Bel altı vuruşları…
Taklacı güvercinleri…
Rüzgarsız hava da dönen fırıldakları…
El etek öpenleri…
Ayakkabı yalayanları…
Politika nerede yoktur? Dikta rejiminde ve tek partili düzende politika yoktur.
Ne vardır? Diktatör etrafında ve tek parti düzeninde entrikalar vardır.
Bizim ülke siyasetinde de politika yoktur.
Neden?
Çünkü hiçbir parti ön seçim yapmıyor.
Gerek mahalli seçimlerde, gerek genel seçimlerde adayları, yalnızca partilerin genel başkanları ya da yetki verdiği kişiler belirliyor. Onun için de ülkemizde politika yapılmıyor. Politika yapılması için, siyasi arenaya soyunan kişiler;  halka, kendini ön seçimle seçecek parti tabanına yani plan proje ideoloji ve yapacaklarını kabul ettirmesi gerekiyor. Çok çalışmaları, bilgi birikim sahibi olmaları gerekiyor. Siyasette demokrasi olmayınca, genel başkanlarına yakın durmak, yağcılık ve yalakalık yapmak yeterli oluyor.
Mebuslar için ne söylemişti Neyzen TEVFİK; “Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler.
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! dediler.
Künyeni almak için, partiye ettim telefon,
Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler.”
Hepimiz Söke de yaşıyoruz. Bu şehrin sorun ve sıkıntıları gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Peki; bu süreçte pek etkili olamayan yetkiler neler yapıyor?
Nelerle uğraşıyor.
Hedefleri amaçları neler…
Önümüzdeki süreçte gündeme taşıyalım…
Biraz tebessüm…
Temel iyice yaşlanmış, yaş doksan beş olmuş. Bir gün Azrail çıkagelmiş. Temel, ' Ne yapsam da paçayı yırsam' diye düşünmeye başlamış. 'Hah buldum. Çocuk taklidi yapayım, beni tanımasın demiş' Azrail iyice yaklaşınca başlamış ağlamaya; ”Ingaa! Ingaa!..” Azrail Temel'in kulağına eğilmiş ve şöyle demiş;- “Atta! Atta!..”